Adalet Bakanı Gül, mahkemeler için konuştu
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Türkiye’de adaletin bağımsız mahkemelerde tecelli ettiğini söyleyerek, “Kimsenin mahkemeleri etkilemeye, tesir altına almaya hakkı ve yetkisi yoktur” dedi.
Adalet Bakanlığı hakim ve savcı adaylarının mesleğe uyum sağlamalarını hızlandırmak, teorik eğitimlerin yanı sıra adayların pratik bilgi ve becerilerini geliştirmek amacıyla Türkiye Adalet Akademisi bünyesinde “Akademi Uygulama Adliyesi” kurdu. Akademi Uygulama Adliyesinin açılışında bir konuşma yapan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül Türkiye’de adaletin bağımsız mahkemelerde tecelli ettiğini ifade etti. Bakan Gül, “Kimse toplum yargıçlığına heves etmesin. Kimse toplum yargıçlığına soyunmasın. Kimsenin mahkemeleri etkilemeye, tesir altına almaya hakkı ve yetkisi yoktur, bu kanunlarımızda suçtur. Böyle tahkir ve tahrip siyaseti içerisinde, adeta bir tribün amigosu gibi beğenmediği kararlar karşısında yargı mensuplarını hedef gösterme cür’etini kimse kendinde bulmamalıdır.” dedi.
“HİÇBİR MAHKEME ADALET BAKANLIĞI’NIN TAŞRA TEŞKİLATI DEĞİLDİR”
Konuşmasında millet nezdinde, adalet nezdinde adil kararın yerine geçebilecek hiçbir değer olmadığını kaydeden Bakan Gül konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yargısal işleyişte, hakim ve savcı faile değil, fiile bakar. Ne söylendiğine değil, delile bakar. Dosyasında delil yok ise bunlar istediği kadar değerlendirilsin. Burada asıl olan savcının, hakimin kendi dosyasına bu delillerin intikal etmesi ve buna göre karar vermesidir. Yargının ideolojisi yoktur. Yargının tek ideolojisi vardır o da adalettir, adaletin tecelli etmesidir. Hakim ve savcıların bağlı olduğu yer anayasadır kanunlardır. Hakim ve savcılar, mahkemeler bağımsız ve tarafsızdır. Hiçbir mahkeme Adalet Bakanlığı’nın taşra teşkilatı değildir. Hiçbir mahkeme Adalet Bakanlığı’nın il müdürlüğü değildir. Adalet Bakanı’nın da bir cübbesi yoktur, asla olmayacaktır, olmamalıdır da. Öyle ayak ayak üstüne atarak Adalet Bakanı şunu tutuklasın bunu serbest bıraksın gibi telkin verenlerin hukukta asla karşılığı yoktur. Bunlar adeta birer vesayet çağrılarıdır. Bunlar geçmişte çok görüldü. Ancak Türkiye’de işleyen bir hukuk sistemi vardır”
AKADEMİDE VERİLEN EĞİTİM YARGININ GÜÇLENMESİNE KATKI SAĞLAYACAK
Türk eğitim ve yargı sürecine çok önemli bir müesseseyi kazandırdıklarını belirten Adalet Bakanı Gül, “Hukuk Fakültelerinin eğitimi ile birlikte mezun olduktan sonra, kürsüye çıkmadan önce güven veren ve erişilebilir bir adalet için uygulamalı ve pratik bir şekilde eğitimin yapılması çok önem kazanıyor. Akademide sizlerin almış olduğu bu eğitim, hem teorik hem de pratik eğitim ile yargının güçlenmesine ve hukukun daha da egemen olmasına katkı sağlayacaktır.
Adliyelerde hangi imkan ve hangi sistem varsa burada cübbenizi giyerek bu uygulamayı bu pratiği yapmış olacaksınız. Bu ‘Uygulama Adliyesi’ hukuk camiamız için hayırlı olsun. Böylece cübbenizi giyip bir ildeki, ilçedeki adliyede ilk heyecanı orada değil burada yaşayıp uygulamayı, UYAP girişleri, taraflarla ilgili diyalog nasıl kurulur, karar yazımı gibi tüm bu uygulamaları burada yapmış olacaksınız. Hepinize ve tüm genç arkadaşlarıma hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullandı.
“HUKUK FAKÜLTELERİ’NE GİREN DAHA BAŞARILI ÖĞRENCİ SAYISINI ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”
YÖK’le yapılan değerlendirme sonucunda Hukuk Fakülteleri’ne girişte başarı puanının 190 binden 125 bine indirildiğini ve bunun ilk kez bu yıl uygulandığını belirten Adalet Bakanı Gül, “Böylece Hukuk Fakülteleri’ne giren daha başarılı öğrenci sayısını artırmayı hedefliyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde daha da başarılı olanların Hukuk Fakülteleri’ne girebilmesi için gerekli düzenlemenin olabilmesi için her türlü çabayı göstereceğiz. Bir diğer gelişme bildiğiniz gibi hukuk mesleklerine giriş sınavları. Fakülteden mezun olduktan sonra bir hukuk mesleğini icra edebilmek için ayrıca bir sınavla bu değerlendirilmiş, tespit edilmiş ve ölçülmüş olacak. Bu da Türkiye’de nitelikli hukukçu meselesindeki çok önemli bir aşamayı kat etmemize katkı sağlayacak. Esas itibariyle hakim-savcı yardımcılığı modeli de yine önümüzdeki dönemde son halini vereceğimiz bir çalışma olacak. Böylece hakim ve savcı yardımcılığından sonra cübbeyi giyerek bir yargısal ödev yapmış olunacak bu sistemden geçtikten sonra. Dolayısıyla bu müessesenin de son halini verip yine inşallah düzenlemenin yapılması için gerekli çalışmayı yapacağız ve hukuk sistemine çok önemli bir reformu kazandırmış olacağız” şeklinde konuştu.
“AMACIMIZ, ADALET İHTİYACINA CEVAP VERECEK HAKİM VE SAVCILAR YETİŞTİRMEK”
Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir de hedeflerinin, hukuka ve insan haklarına bağlı, bağımsız, tarafsız, hür vicdanıyla karar veren, meslek etik ilkelerini benimseyen, toplumun adalet ihtiyacına cevap verecek nitelikte hakim ve savcılar yetiştirmek olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:
“Adayların, pratik bilgi ve becerilerini geliştirebilecekleri, mesleğe en iyi şekilde hazırlanacakları Akademi Uygulama Adliyesi’nde duruşma pratiğinin yanı sıra duruşmada ve adliyede iletişim, kalem ve diğer birimlerin yönetilmesi gibi konularda da uygulamalı eğitimler verilecektir. Aslına uygun şekilde inşa edilen Uygulama Adliyesi’nde hakim ve savcı odaları, duruşma odaları, ön büro, mahkeme ve savcılık kalemi gibi birimler bulunmaktadır. Ayrıca uygulama adliyesine UYAP ve SEGBİS kurulmuştur. Bu sistemler sayesinde adaylar, Türkiye’nin herhangi bir adliyesindeki duruşmaları izleyebilecek ve hakimlerden ders alabileceklerdir.”
Öte yandan, hakim ve savcı adaylarının yargısal uygulamaları yerinde görüp tecrübe edecekleri bir atmosfer oluşturma amacıyla aslına uygun bir şekilde 280 metrekarelik alan üzerine inşa edilen uygulama ddliyesinde, gerçek bir adliye gibi hâkim ve savcı odaları, duruşma salonu, icra müdürlüğü, ön büro, mahkeme ve savcılık kalemi gibi birimler bulunuyor. Ayrıca uygulama adliyesinde günümüz mahkeme yönetim sistemine uygun bir şekilde UYAP ve SEGBİS altyapılarına da ulaşılabiliyor.